Günümüzde okullarda yaşanan ve en sık karşılaşılan problemlerin başında gelen akran zorbalığı, özellikle sosyal becerileri zayıf olan ve zorbalığa uğrayan çocuklarda oldukça sıkıntı veren bir durum olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü akran zorbalığını, bir kişinin veya grubun başka bir çocuğa kasti ve tekrarlı olarak kötü şeyler söylemesi ve yapması olarak tanımlamıştır (DSÖ, 2012).
Sergilenen davranışın zorbalık olarak nitelendirilebilmesi için kasıtlı yapılması, zorba ve kurban arasında bir güç dengesizliğinin olması ve davranışın sürekli olarak tekrar ettirilmesi gerekir. Söz konusu davranışların sonuçları kadar, zarar veren davranışların temelinde yatan sebepler de araştırılmaktadır. Örneğin, ebeveynleriyle güvenli bağlanmayı deneyimleyen çocukların, evdeki kuralları içselleştirmesiyle beraber dışarıdaki ilişkilerini de bu yönde yönettiği bilinmektedir (O’Koon, 1997). Güvensiz bağlanan çocukların ise; özgüvenlerinin düşük olması, sürekli tehlike beklemesi, tetikte olması, başkalarına bağımlı kalması ve sosyal becerilerinin zayıf olması sebebiyle saldırgan davranışlar sergilediği ve kendinden zayıf gördüğü akranlarına zorbalık yaptığı görülmektedir.